1 Nisan 2008 Salı

adı olmayan XVI

-ölümsüz olmak nasıl bir duygudur acaba?
--yaşamı unutmaktır ölümsüzlük...
-ölümü demek istedin sanırım...
--yaşamı...
-anlamadım...
--sonu olmayan bir şeyi önemsemez insan,bir ölümle sonuçlanmayacaksa yaşam,yaşamak anlamını taşımaz artık...




...elindeki kalemi çevirip duruyordu bakarken hala beyazlığını koruyan boş kağıtlara...o kadar derin bir boşluk hissi veriyorlardı ki,sanki ne yazsa asla dolduramayacağını düşünüyordu...oysa yaşanılan ve hissedilenler,bütün bir zaman kavramına göre bile çok fazlaydı...yitirdiğinin ardından hangi hislerin açığa çıktığını yakalayamamasına rağmen,hepsini yazma gereği duymuştu,belki yazarken kavrayabilirim bütün bu olanları demişti...fakat kalemi kağıda her uzanışında anlaşılmaz bir kaygıyla geri dönüyordu her seferinde...ve bu geri dönüşler geçmişe dair bir görünüm ve onun verdiği duygusal tahribatla sona eriyordu...geçmiş ve şimdi arasında bir yerde sıkışmıştı.Gördüğü her ışığı geleceğe süzülen bir açıklık gibi görmesine rağmen,yine aynı noktada buluyordu kendisini...zaman bir çember olmuştu ve dönüp duruyordu yaşamı...gidebildiği en uzak nokta başladığı yerde son buluyordu...belki çiziktireceği tek bir kelime çemberin kırılmasına yol açabilirdi fakat bunu yapacak gücü henüz toplayamamıştı...

Hiç yorum yok: