-ıslanacaksın
--deniz yıkasın beni,aldırma
-soğuk ve su sadece bardakta güzeldir
--içimlik
-yaşam sercenin yüreğinde ne kadarsa işte...
...kendi sesiyle irkilerek uyndığında kolunun çarptığı kahve fincanındaki telve,çiziktirdiği sayfaların üzerinde ince ve ağır bir yol çizdi...algılama sistemi sadece bunu kaydedebildi,gerisi flu kaldı...odasındaydı,yazarken dalmıştı uykuya...gördüğü kabus olamayacak kadar gerçek,gerçek olamayacak kadar korkunçtu...saate baktığında zamanın ilerlememiş olmasında ürktü,doğrulup pencereye doğru giderken gecenin bitmiş olmasını umdu...tek hareketle çektiği perdelerden odaya yoğun bir ışık dalgası düştü,sevindi...saatin pili bitmiş olmalı dedi neşeyle...gerginliğini alabilmek adına,gerinebildiği kadar gerindi...masaya doğru döndüğünde sayfaların boş olduğunu gördü,yazamamışım dedi içinden bir sesle...önemsemedi,yaşadığı şeyin bir kabus çıkması ertelemiş gibiydi yaşanacak acıları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder