23 Mayıs 2008 Cuma

adı olmayan XXIII

-saçlarım!!
--öperim,gene uzarlar,sevgiyle...
-ya hiç birşey eskisi gibi olmazsa?
--eskiye dair olmasına çabalarız bizde...
-hep burdasın değilmi?
--dönmezsen bende gelirim,gelirsen burdayım...
-ellerimi bırakma olurmu!




farkında olmadığı hava şimdi yırtılarak yol açıyordu boşlukta kendisine,telaş ve kaygı dolu koşturmacasında...kulalarına ses dalgası dolmuştu...ne yana gitmesini gerektiğini bilmiyordu kapıdan fırladığında fakat sanki bıraktığı yerde bulabilecekmiş hissiyle en son gördüğü yere doğru atıyordu adımlarını olabildiğince büyükçe...öte yandan hadi orda hala diyelim diyordu kendi kendine...ne yapmalı ilkten acaba...koşup hiç birşey olmamışcasına sarılmalı mı yanına kadar gidip yüzüne mi bakmalı yoksa bir adım ötede durup af mı dilemeliydi...ya orda bulamazsam yada bir daha asla bulamazsam diye düşündü ki nedense çok yüksek bir ihtimal olarak hissediyordu bunu...avuçlarımda anlamsız bir gururla ne yaparım geri kalan yaşamım boyunca...daha çok hızlanırken karnına ağrılar saplanmaya başlamıştı baldırları kopma aşamasındaydı,liflerin gerginliğini parmak uçlarında hisederken,umursamıyordu,oraya kadar gidip ölebilirdi fakat önce görmeliydi...bastığı su birikintisinden çenesine kadar çamur sıçramıştı gözleri son dönemeci görürken...yalvarıyorum...nolur...orda olsun...dönerken gözlerini yummuştu...bir anda görmeye tahhamül edemeyecekti...önce düşlemeliydi orda olmasını ne kadar isterse o kadar orda olma ihtimali vardı...kendisince böyle bir dayanak bulmuştu asılacağı...

Hiç yorum yok: