1 Nisan 2008 Salı

adı olmayan XIV

- ya gideceğim yerde kimse yoksa?
--o zaman gideceğin bir yer de yok demektir.
- sadece yok olacağım yani!
--hiç bir şey yok olmaz,sadece dönüşür.



...Yaldızı sol alttan başlayarak yıpranmaya başlayan aynasına baktı.Yüzündeki değişimi izleme koyuldu...ışık yüzündeki kıvrımlara dolmuştu,gözleri gezinirken en derin kıvrımda durdu,daldı...çok zaman önce bir tren istasyonunun bekleme odasındaki banka elinde ki kitaba daldığı an ki duygularla...
-merhaba.Demişti içini ürperten zarif bir ses,adım Sevgi.elinizdeki kitabı soracaktım...
-Sevgi.Diye tekrarlamıştı bilinçsizce.
-Etrafımda dans eden onca kelimeye el atsam,adınızı oluşturacak olanları seçemezdim,merhaba kendini yaratan kadın...kadındaki duraklamayı ve şaşkınlığı görünce aynı bilinçsizlikle konuştu.
-Az önce düşünmüştüm vede,bir kitabın ortasında kaybetmişken kendini,ansızın çıkıpta gelen kadın,şiirin ta kendisidir diye...
Yüzüne bakakaldığı kadında pişmanlık yada utanmaya benzer bir ifade olduğunu görünce kendine gelmişti ancak...özür dileyerek beceriksizce ayağa kalkmaya çalışırken uyuşan bacakları sendelemesine yol açmıştı,uzun süredir orada oturmuş olmalıydı,elini uzatırken düşürdü kitabını,eğilip almaya kalkıncada çarpmıştı dirseği kadına...tekrar özür dilerken gözgöze gelince kadındaki utanma ifadesinin sempatik bir gülümsemeyle yer değiştiğini görmüştü,utanma sırası kendisine gelmişti bu sefer...o tüm zamanlarının eski duygusu gelip içine yerleşirken kitabı anlatmaya koyuldu telaşla...
-bir adam ve kadının evlerinden çok uzakta yabancı diyarlardaki gezintileri dedi,aslında kendi içlerinde geziniyorlar.Gördükleri herşeyin kendi içlerinde bir şekilde var olduğunu görüyorlar.
-yani bir anlamda kendi içlerine yolculuk gibi,öylemi?
cevap beklemememişti kadından ama özet yorumu çok hoşuna gitmşti...anlaşıldığını görmek sevindirmişti.Anlatabildim diye düşünmüştü içinden.Tuhaf bir mutluluk doldu içine...

Hiç yorum yok: