24 Mayıs 2008 Cumartesi

adı olmayan XXIV

-ne kadar tanıyoruz birbirimizi sence!
--şansa yer bırakmayacak kadar...
-yok olursak,yeniden başlayabilirmiyiz?
--bıraktığımız yere ulaşana kadar çabalarız
-ulaşırsak hatırlamak için en derinden sarıl bana şimdi...




...hiçbir şey yoktu ağaçlardan ayrılmış yaprakların rüzagara direnişinden başka...kendisiyle beraber dalını da almış bir yaprakla aynı anda diz çöktü asfalta...o kadar sessiz bir düşüştü ki,ne rüzgar ne dalgalar ne de gecenin sesi duyulmuyordu...zamanın evrende o an yaratmış olduğu bir boşluğun tam ortasındaydı...ıssızlık geçen gece gördüğü rüyayı anımsattı,herşey çok kararsızdı...iradesi yaşam için gereken nefes almayı yerine getirecek gücü bile gösteremiyordu...bitikti ki bitişte bile bir eylem vardı,onda yok...kavramların kendisinde uyandırabilecek tepkimeleri silinmişti...bilinçte yoktu altıda...siz di...kimsesiz,bilinsiz,amaçsız,güçsüz,iradesiz,duy gusuz,algısız...yerinden doğrulup kıyıya vardığını göremiyordu,bir ayağının boşluğa düşüp o boşluğun tüm bedenini aşağıya doğru çektiğini ve düştüğünü hissedemiyordu...çarpmanın etkisini bile anlamamıştı ve dibe gömülürken de aynı hissizlik...görüntü alaca karanlık olduğunda bilinç,bedenin yok olmaya karşı verdiği bir tepkime olarak kendiliğinden yerine gelmeye çalışıyordu,yavaş yavaş suyun soğukluğunu hissetti teninde...içerde,derinlerinde bir zorlanma vardı,ciğerleri ihtiyaç duyduğu şeyi almaya çalışırken,dudakları izin vermiyordu...vucunda karıncalanmalar vardı,milyonlarca küçük iğne kendisine batıyordu...suyun dondurucu soğukluğu değil,kendisinde mevcut olmayan havanın yoksunluğu yakıyordu canını...bütün bunlara sadece beden tepki verirken,ruh olarak çoktan teslim etmişti kendisini...dudakları artık sabredecek durumda değildi ve her an aralanıp ciğerilerini hava yerine suyla doldurmak üzreydi...koskoca yaşamım diyebileceği bir kaç haftalık bir paylaşımın geride bıraktığı yaşamsal tatları düşledi,hepsini baştan yaşayabilirdi geride kalan bu son zamanında...gözleri yorulmuştu ve görüntü dıştan içe kararmaktaydı...karanlıktaki çok az miktardaki ışıkta yavaş yavaş sönerken,kolunda sert bir darbe hissetti...

Hiç yorum yok: